“Vallahi kıskandım... Hep böyle altı
okka bi başbakanım olsun isterdim.
Evlatlarımız kahpe pusularda şakır şakır şehit edilirken, açsın telefonu Barzani’ye, "eksküzmi" desin mesela... "Bundan böyle sınırdan kedi bile geçerse, çadırına F16 yağdırırım, nerden geldiğini şaşırırsın" desin... İsterdim.
Kafamıza çuval geçirdiklerinde, isterdim ki, toplasın kabineyi acilen, "İncirlik’e kilit vurdum" desin... Çağırsın ABD Büyükelçisi’ni, "Bak arkadaş, ya çıkıp özür dileyeceksiniz, ya da topla tasını tarağını Nebraska’ya kadar yolun var, anca gidersin" desin...
İsterdim.
Annan Planı’nı burnumuza dayadıklarında, kaldırsın telefonu, "Bizde güzel bir laf vardır dostum Kosta, senin anan güzel mi?" desin, şakayla karışık... Gitsin Kıbrıs’a, "Biz burdayız kardeşim, santim kımıldamayız, çok rahatsızsan ananı da al git" desin...İsterdim.
Bize turistik vize bile verirken bin dereden su getiren ülkelerde bölücüler cirit atıyor, AB çatısı altında konferans filan düzenliyor... İsterdim ki, çıksın Meclis kürsüsüne, "Toprağıma, milletime yönelik bu husumet bitene kadar, AB ile ilişkilerimizi askıya alıyorum" desin... "Benim için bitmiştir, daha gelmem Brüksel’e" desin... İsterdim
Uzatmayayım...
Kıskandım.
Ömrüm boyunca özlemini çektim.
Hamas’a nasip oldu.
Ne mutlu Hamaslıyım diyene.”HÜRRİYET, YILMAZ ÖZDİL
31 Ocak 2009
31 Ocak 2009 Cumartesi
30 Ocak 2009 Cuma
GÜNÜN VECİZ CÜMLESİ
İstanbul’da son 15 senedir “yolunu bulanlar” işbaşındaydı. Bir de yolunu bulmayanları denemekte büyük yarar var…
- Ayrıca “yolunu bulmamak” Kemal Kılıçdaroğlu’nun göğsünde bir şeref nişanı olarak parlayabilir, yolunu bulanların dikkatine…(Ümit Zileli,29/01/2009 cumhuriyet)
- Ayrıca “yolunu bulmamak” Kemal Kılıçdaroğlu’nun göğsünde bir şeref nişanı olarak parlayabilir, yolunu bulanların dikkatine…(Ümit Zileli,29/01/2009 cumhuriyet)
29 Ocak 2009 Perşembe
22 Ocak 2009 Perşembe
LOST SEASON 5 EPİSODE 2
Başlığı tıkladığınız zaman dizilerin yer aldığı bloguma yönlendirileceksiniz.İyi seyirler.
19 Ocak 2009 Pazartesi
18 Ocak 2009 Pazar
17 Ocak 2009 Cumartesi
Gün Atatürkçülerin günüdür!..
Atatürkçüler!.. Atatürk Cumhuriyetinin sahipleri.. Laik, çağdaş, batılı, demokrat Türkiye Cumhuriyeti'ne inanan insanlar..
Eğer bugün susarsanız, bugün sinerseniz, bugün koparılan gürültüler, toz duman edilen ortamda Atatürk ve Cumhuriyeti'nden şüphe ederseniz hele, biteriz.
Atatürk biter. Atatürk Cumhuriyeti biter..
Yıllar önce İkinci Cumhuriyet sulandırmasıyla ortaya çıkıp, aslında Ortadoğu ve Orta Asya'ya göz dikmiş Amerika'nın ihtiyaç duyduğu tampon, uydu "Ilımlı İslam" devletine döneriz.
O zaman yeni bir Atatürk de bekleyemeyiz. Çünkü Atatürkler tarihte kolay yetişmiyor.. En azılı düşmanı Lloyd George'un dediği gibi, yüzyılda bir geliyorlar dünyaya.. Geçen yüzyıl bize nasip olmuştu. İki yüz yıl üst üste şansın bize dönmesini ummayın..
Bakın, Ortadoğu ve Orta Asya siyasetini tamamen bir Ilımlı İslam Türkiye'ye bağlamış Amerika'nın niyetleri nasıl açık!..
Ne diyor gayri resmi sözcüleri Newsweek dergileri..
Türkiye'de iki derin devlet var. Biri temiz.. Onlar Atatürk Cumhuriyetçisi laikler.. Kimler?.. Ordu.. Yargı.. Üniversiteler. Yani tüm dinamik güçler ve tüm Atatürk bekçileri.. Bunlara dil uzatamıyor. Ne diyor..
Bir de Kirli derin devlet var.. Temiz derin devlet varlığını devam ettirebilmek için kirliye muhtaç. Yani eninde sonunda o da bulaşık.. O da kirli..
..Ve baklayı ağzından çıkarıyor..
"Ey Türk milleti.. Bu derin devletten kurtulmak için tek yol var önünde.. Mart ayındaki seçimlerde oyunu AKP'ye ver. Yüzde 47'den daha fazla ver ki, onlar iyice coşsun, ötekiler iyice pıssınlar.."
Yani, Deniz Baykal'ın göstermelik, Devlet Bahçeli'nin "Yavru" muhalefetine bile tahammül edemiyorlar, görünüşte.
Aslında Amerika'nın sorunu muhalefet değil. Bir Kemal Derviş müdahalesiyle işi nasıl başarıp, darmadağın ettikleri tüm öteki partiler yanında iktidarı AKP'ye nasıl altın tepside sunduklarını bilmeyen var mı?.
Amerika'nın sıkıntısı Atatürk'ün ve ilkelerinin yılmaz bekçisi Ordu.. O orda, öyle dimdik durdukça, cumhuriyetin laik ilkelerinden ödün vermek, Ilımlı İslam devleti kurmak mümkün olmayacak..
O zaman hedef ne?..
Ordu!..
Türkiye'nin derin devleti var da Amerika'nın yok mu?.. Onlar salmazlar mı kendi derin devletlerini Türk Ordusunun üzerine.. O ordu yıpratılır, o ordunun Türk halkı nezdindeki başından beri açık ara süren "1 numaralı güvenilen kurum" niteliğine gölge, şüphe düşürülürse iş kolaylamaz mı?..
Oynanan oyun bu..
Bu ülkede her iktidar, polisi ele geçirebilir.. Ama Menderes dahil, Ordu'yu ele geçirebilen çıkmadı. Çıkmaz. O Harpokulu orda durdukça çıkmaz.
Bugün polis ne durumda biliyor musunuz?.
Tarikatlar ne kadar sızmışlar haberiniz var mı?.
Bugün Ordu'yu yıpratan her olayın içinde ve başında polisin olması tesadüf mü?.
Polis, yargının, yani savcıların, mahkemelerin isteğiyle mi hareket ediyor, yoksa iktidarın emir kulu mu?.
Polisin o gün nereleri basacağını polisten evvel devlet televizyonunun bilmesini neye bağlıyorsunuz mesela..
Çok kritik bir Ordu mensubunun evi basılır, güya çok önemli belgeler ele geçirilirken, savcılara haber verilmeyişi, polisin eve gelip yalnız başına 3 saat çalışması ve bilgisayarı yedekleme yapmadan alıp gitmesi tesadüf mü?.
İçinden çeşitli silahlar çıkan kazı yapılırken, polisin tüm özel yayın kurumlarına engel olup, sadece TRT kameramanı eşliğinde çalışması hep masum tesadüf, ya da talihsizlikler mi?.
Ordu'dan şüpheyi pompalayan satılık kalemler, hem de bu kadar temel yanlışı yapan polisi niye eleştirmiyorlar sizce?.
Geçen gün, bulunan silahlarla ilgili, 1965 yılında askeri okulda bize verdikleri dersi özetledim. İşgal altındaki ülkede, işgalcilerle gerilla savaşı yapmak için, barışta gömülen, saklanan silahları anlattım.
Bir emekli General dedi ki..
"Yazdıkların doğru.. Bak sana söylüyorum. Bugün bulunan tüm silah ve cephanenin devlete kayıtlı olduğunu asker de, polis de biliyor. Asker görev bilinci içinde sırlarını açıklamaz. Susuyor. Polis bunu biliyor ve kullanıyor.. Asker hızla yıpranıyor.."
Ergenekon adı altında kopan tüm gürültünün baş hedefi, Atatürkçüler ve de özellikle Atatürk'ün ordusu..
İşte onun için diyorum..
Gün susma, sinme, geri adım atma, "Hele bir bekleyelim" deme günü değil..
Onlar organize.. "Fet" diyorum, yüzlerce küfür, tehdit maili yağıyor. Bir yerden işaret almış gibi..
Bütün gazete yöneticileri, bütün köşe yazarları bu baskının altında..
Atatürk'e söven yazılar son günlerde nasıl azdı, nasıl yoğunlaştı?..
Çünkü onlara da alkış yağıyor her sövmelerinde, ayni merkezlerden.. Coşuyorlar.
Atatürk Cumhuriyetçileri..
Atatürk'ün Cumhuriyeti emanet ettiği gençler..
Korkmayın.. Sinmeyin.. Susmayın.. Bilgisayarlar kilitlensin haykırmanızla..
Atatürk'ün kurumları, onlara sahiplendiğinizi görsün, hissetsin, yaşasınlar..
Bu ülke bizim.. Bu cumhuriyet bizim.. Atatürk bizim..
Biz yaşadıkça.. Korkmadıkça, sinmedikçe, palavraya pabuç bırakmadıkça..HINCAL ULUÇ
Eğer bugün susarsanız, bugün sinerseniz, bugün koparılan gürültüler, toz duman edilen ortamda Atatürk ve Cumhuriyeti'nden şüphe ederseniz hele, biteriz.
Atatürk biter. Atatürk Cumhuriyeti biter..
Yıllar önce İkinci Cumhuriyet sulandırmasıyla ortaya çıkıp, aslında Ortadoğu ve Orta Asya'ya göz dikmiş Amerika'nın ihtiyaç duyduğu tampon, uydu "Ilımlı İslam" devletine döneriz.
O zaman yeni bir Atatürk de bekleyemeyiz. Çünkü Atatürkler tarihte kolay yetişmiyor.. En azılı düşmanı Lloyd George'un dediği gibi, yüzyılda bir geliyorlar dünyaya.. Geçen yüzyıl bize nasip olmuştu. İki yüz yıl üst üste şansın bize dönmesini ummayın..
Bakın, Ortadoğu ve Orta Asya siyasetini tamamen bir Ilımlı İslam Türkiye'ye bağlamış Amerika'nın niyetleri nasıl açık!..
Ne diyor gayri resmi sözcüleri Newsweek dergileri..
Türkiye'de iki derin devlet var. Biri temiz.. Onlar Atatürk Cumhuriyetçisi laikler.. Kimler?.. Ordu.. Yargı.. Üniversiteler. Yani tüm dinamik güçler ve tüm Atatürk bekçileri.. Bunlara dil uzatamıyor. Ne diyor..
Bir de Kirli derin devlet var.. Temiz derin devlet varlığını devam ettirebilmek için kirliye muhtaç. Yani eninde sonunda o da bulaşık.. O da kirli..
..Ve baklayı ağzından çıkarıyor..
"Ey Türk milleti.. Bu derin devletten kurtulmak için tek yol var önünde.. Mart ayındaki seçimlerde oyunu AKP'ye ver. Yüzde 47'den daha fazla ver ki, onlar iyice coşsun, ötekiler iyice pıssınlar.."
Yani, Deniz Baykal'ın göstermelik, Devlet Bahçeli'nin "Yavru" muhalefetine bile tahammül edemiyorlar, görünüşte.
Aslında Amerika'nın sorunu muhalefet değil. Bir Kemal Derviş müdahalesiyle işi nasıl başarıp, darmadağın ettikleri tüm öteki partiler yanında iktidarı AKP'ye nasıl altın tepside sunduklarını bilmeyen var mı?.
Amerika'nın sıkıntısı Atatürk'ün ve ilkelerinin yılmaz bekçisi Ordu.. O orda, öyle dimdik durdukça, cumhuriyetin laik ilkelerinden ödün vermek, Ilımlı İslam devleti kurmak mümkün olmayacak..
O zaman hedef ne?..
Ordu!..
Türkiye'nin derin devleti var da Amerika'nın yok mu?.. Onlar salmazlar mı kendi derin devletlerini Türk Ordusunun üzerine.. O ordu yıpratılır, o ordunun Türk halkı nezdindeki başından beri açık ara süren "1 numaralı güvenilen kurum" niteliğine gölge, şüphe düşürülürse iş kolaylamaz mı?..
Oynanan oyun bu..
Bu ülkede her iktidar, polisi ele geçirebilir.. Ama Menderes dahil, Ordu'yu ele geçirebilen çıkmadı. Çıkmaz. O Harpokulu orda durdukça çıkmaz.
Bugün polis ne durumda biliyor musunuz?.
Tarikatlar ne kadar sızmışlar haberiniz var mı?.
Bugün Ordu'yu yıpratan her olayın içinde ve başında polisin olması tesadüf mü?.
Polis, yargının, yani savcıların, mahkemelerin isteğiyle mi hareket ediyor, yoksa iktidarın emir kulu mu?.
Polisin o gün nereleri basacağını polisten evvel devlet televizyonunun bilmesini neye bağlıyorsunuz mesela..
Çok kritik bir Ordu mensubunun evi basılır, güya çok önemli belgeler ele geçirilirken, savcılara haber verilmeyişi, polisin eve gelip yalnız başına 3 saat çalışması ve bilgisayarı yedekleme yapmadan alıp gitmesi tesadüf mü?.
İçinden çeşitli silahlar çıkan kazı yapılırken, polisin tüm özel yayın kurumlarına engel olup, sadece TRT kameramanı eşliğinde çalışması hep masum tesadüf, ya da talihsizlikler mi?.
Ordu'dan şüpheyi pompalayan satılık kalemler, hem de bu kadar temel yanlışı yapan polisi niye eleştirmiyorlar sizce?.
Geçen gün, bulunan silahlarla ilgili, 1965 yılında askeri okulda bize verdikleri dersi özetledim. İşgal altındaki ülkede, işgalcilerle gerilla savaşı yapmak için, barışta gömülen, saklanan silahları anlattım.
Bir emekli General dedi ki..
"Yazdıkların doğru.. Bak sana söylüyorum. Bugün bulunan tüm silah ve cephanenin devlete kayıtlı olduğunu asker de, polis de biliyor. Asker görev bilinci içinde sırlarını açıklamaz. Susuyor. Polis bunu biliyor ve kullanıyor.. Asker hızla yıpranıyor.."
Ergenekon adı altında kopan tüm gürültünün baş hedefi, Atatürkçüler ve de özellikle Atatürk'ün ordusu..
İşte onun için diyorum..
Gün susma, sinme, geri adım atma, "Hele bir bekleyelim" deme günü değil..
Onlar organize.. "Fet" diyorum, yüzlerce küfür, tehdit maili yağıyor. Bir yerden işaret almış gibi..
Bütün gazete yöneticileri, bütün köşe yazarları bu baskının altında..
Atatürk'e söven yazılar son günlerde nasıl azdı, nasıl yoğunlaştı?..
Çünkü onlara da alkış yağıyor her sövmelerinde, ayni merkezlerden.. Coşuyorlar.
Atatürk Cumhuriyetçileri..
Atatürk'ün Cumhuriyeti emanet ettiği gençler..
Korkmayın.. Sinmeyin.. Susmayın.. Bilgisayarlar kilitlensin haykırmanızla..
Atatürk'ün kurumları, onlara sahiplendiğinizi görsün, hissetsin, yaşasınlar..
Bu ülke bizim.. Bu cumhuriyet bizim.. Atatürk bizim..
Biz yaşadıkça.. Korkmadıkça, sinmedikçe, palavraya pabuç bırakmadıkça..HINCAL ULUÇ
FINDIK
Doğalgaza, son bir senede yapılan total %82 zamdan sonra gelen faturaları apartmanın duyuru panosuna asmak baya bi maça gerektiriyor.Geçiktirtikçe geçiktirip son 2 gün kala asıp tartışmaya mahal vermeden paraları topluyorum.Kömüre de geçemiyoruz, tesisat imkan vermiyor.Fakat, ünlü Türk düşünür ve bulur adamlarından Enerji Bakanı Hilmi Güler,(gülmek için mi söyledi bilmiyorum)‘Gazı, kömürü yiyemezsiniz fındık yiyin, enerji verir’ dedikten sonra düşünmeye başladım.Meret tek başına yenmez yanına viski, bira ne bulursan beraber ye iç. Kilo ve göbek sorunu baş gösterecek. Ha bide faydalarıda var tabi kalbe tansiyona iyi geliyor. Bide sayın Güler (bu sefer gülerek söyledi)"Başka faydaları da var dedi".Düşünsenize Doğalgaz faturasını 2 gün kala asan ben harcanan fındık tutarlarını nasıl asarım.Adın herşeye çıkar mazallah.Ayyaş sarhoş vb!Doğalgaz faturasından kaçarken patlama yapan su faturasıyla da karşılaşmak zorunda kalabiliriz.Hem ben bu fındık faturalarınıda değil iki gün iki saat kala asarım.Biz bakanı dinlemeyeceğiz herşeye rağmen doğalgaza devam....
16 Ocak 2009 Cuma
15 Ocak 2009 Perşembe
TİPE BAK TİPE ,NELER YUMURTLAMIŞ ÖYLE!
Başmüftü küçük yaştaki kızların evlenebileceğine dair fetva verdiArap ülkelerinde ilgi gören Türk dizilerinin “şeytani” olduğunu söyleyen Suudi Arabistan Başmüftüsü şimdi de 10 yaşındaki kızların evlenebileceğine dair bir fetva verdi.
Suudi Arabistan’ın garip fetvalarıyla zaman zaman gündeme oturan Başmüftüsü Şeyh Abdülaziz El Alsahik, dün “bu kadarı da olmaz” dedirten bir fetva yayınladı. El Hayat gazetesinin haberine göre, 55 yaşındaki Alsahik, 10 yaşındaki kızların da evlenebileceğini ve bunun çok erken bir yaş olduğunu düşünenlerin kızlara haksızlık yaptığını söyledi. Bir konferansta konuşan başmüftü, kadınların 25 yaşından önce evlenmemesi gerektiğini söyleyenlerin de yanlış yolda olduklarını ifade etti. Başmüftü, “Son zamanlarda ülkemizde genç yaşta evlilik olayları arttı. Size şunu söylemek istiyorum: İslam hiçbir zaman kadınlara adaletsiz davranmaz. Annelerimiz, anneannelerimiz, onların annesi evlendikleri zaman 10-12 yaşlarındaydı” diye konuştu.
Ülkedeki insan hakları savunucuları, kızların küçük yaşta evlendirilmelerinin engellenmesi yönünde çaba gösteriyor ve hükümete evlilik için yaş sınırı belirlemesi yönünde baskı yapıyor.Yorum sizin yanlız tip çok enteresan.Zaten ne kadar eksantrik fikir var, hep bu tiplerin ürünü..
Suudi Arabistan’ın garip fetvalarıyla zaman zaman gündeme oturan Başmüftüsü Şeyh Abdülaziz El Alsahik, dün “bu kadarı da olmaz” dedirten bir fetva yayınladı. El Hayat gazetesinin haberine göre, 55 yaşındaki Alsahik, 10 yaşındaki kızların da evlenebileceğini ve bunun çok erken bir yaş olduğunu düşünenlerin kızlara haksızlık yaptığını söyledi. Bir konferansta konuşan başmüftü, kadınların 25 yaşından önce evlenmemesi gerektiğini söyleyenlerin de yanlış yolda olduklarını ifade etti. Başmüftü, “Son zamanlarda ülkemizde genç yaşta evlilik olayları arttı. Size şunu söylemek istiyorum: İslam hiçbir zaman kadınlara adaletsiz davranmaz. Annelerimiz, anneannelerimiz, onların annesi evlendikleri zaman 10-12 yaşlarındaydı” diye konuştu.
Ülkedeki insan hakları savunucuları, kızların küçük yaşta evlendirilmelerinin engellenmesi yönünde çaba gösteriyor ve hükümete evlilik için yaş sınırı belirlemesi yönünde baskı yapıyor.Yorum sizin yanlız tip çok enteresan.Zaten ne kadar eksantrik fikir var, hep bu tiplerin ürünü..
14 Ocak 2009 Çarşamba
12 Ocak 2009 Pazartesi
66.Golden Globe Awards
66. Altın Küre Ödülleri 11 Ocak 2009 Pazar gecesi görkemli bir tören ile sahiplerini buldu. Oscar'dan sonra en saygın ödüllerden biri olarak görülen ve Hollywood Yabancı Basın Birliği tarafından 1944'den beri verilen ödüllerin dağıtıldığı törende, son 35 yılın en parlak kariyerine sahip yönetmenlerinden biri kabul edilen Amerikalı Steven Spielberg'e özel bir ödül verildi. Danny Boyle'un yeni filmi "Slumdog Millionare" En İyi Film dahil 4 dalda ödülün sahibi oldu. 2 Altın Küre birden kazanan Kate Winslet ise gecenin yıldızıydı.Oscar'dan sonra dünyanın en prestijli ödüllerinden Altın Küre'nin dağıtıldığı gecede iki ödülü kucaklayan oyuncu Kate Winslet, mutluluğunu salondaki eşine sarılarak kutladı.
66. Altın Küre Ödülleri Los Angeles'teki muhteşem gecede sahiplerini buldu. Gecenin galibi, aldığı iki Altın Küre ile ünlü oyuncu Kate Winslet oldu. Kocası Sam Mendes'in yönettiği 'Revolutionary Road' filmindeki rolü ile 'Drama Filmi Dalında En İyi Kadın Oyuncu' ödülünü alan Winslet, ardından 'The Reader' filmindeki performansı ile 'Sinema Dalında En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu' ödülünün de sahibi oldu.
Winslet'a ödül getiren ve Richard Yates'in aynı adlı romanından uyarlanan 'Revolutionary Road' (Salıncakta İki Kişi) filmi, Titanic'in ünlü aşıkları Leonardo DiCaprio ve Winslet'ı biraraya getiriyor. İki aşığın tutkulu sahnelerinin de olduğu bu filmin kamera arkasında ise Winslet'ın kocası yönetmen Sam Mendes bulunuyor.Filmdeki cesur sahneleri görünce bu sahneleri çeken yönetmen Sam Mendes'i örnek(!) koca ilan etmiş oluyor bu ödüller.Yakında filmden sahneleride bloga ekleyeceğim.
Gecede, gelen ilk ödülle mutluluğu yüzünden okunana Winslet, bu ödülü alırken kocası ve çocuklarına teşekkür etti. Ancak yüzündeki şaşakın ifade, ikinci ödülü kazandığında görülmeye değerdi. Jennifer Lopez ve Bruce Willis'in kızı Rumer ile birlikte sahnede adı okunduğunda öyledine şaşırdı ki; ikinci ödülü alabilmek için aktirst arkadaşı Emma Thompson'dan yardım istedi. Daha önce hiç Altın Küre almamış olan oyuncu, iki ödülü birden kucaklayarak tarihe geçmiş oldu.
Kate, ödüllerden sonra şaşkınlığını 'Hala şoktayım.' 'Üzgünüm, Annie (Hathaway) ,Meryl (Streep), Kristin (Scott Thomas) ve adını hatırlayamadıklarım... oh Angelina (Jolie).Bu gerçek olabilir mi?' sözleriyle anlatmaya çalıştı.
Sevincini salondaki kocasına sarılarak paylaşan kate, daha sonra 'Kocam Sam olmasaydı yapamazadım,' dedi ve onu televizyon başında izlediklerini söylediği iki oğluna da 'Mia ve Joe bakın, işte kazanadım,' şeklinde mesaj gönderdi.
'Altın Küre Ödülleri'nin dağılımı şöyle:
Sinema dalında En İyi Film: Slumdog Millionaire
-Drama filmi dalında En İyi Erkek Oyuncu: Mickey Rourke (The Wrestler)
-Drama dalında En İyi Dizi: Mad Men
-Drama filmi dalında En İyi Kadın Oyuncu: Kate Winslet (Revolutionary Road)
-Müzikal ve Komedi dalında En İyi Film Ödülü: Vicky Christina Barcelona
-Müzikal ve Komedi dalında En İyi Erkek Oyuncu: Colin Farrew
-TV Dizisi Müzikal ya da Komedi dalında En İyi Kadın Oyuncu: Tina Fey (30 Rock)
-En İyi Film Müziği: A.R. Rahman (Slumdog Millionaire)
-En İyi Televizyon Dizisi - Komedi ya da Müzikal: 30 Rock
-Mini dizi ya da film dalında En İyi Erkek Oyuncu: Paul Giamatti (John Adams)
-Mini dizi ya da film dalında En İyi Kadın Oyuncu: Laura Linney (John Adams)
-En İyi Senaryo: Simon Beaufoy (Slumdog Millionaire)
-En İyi Mini Dizi: John Adams
-Sinema dalında En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu: Heath Ledger
-En İyi Yabancı Film: İsrail yapımı ''Waltz with Bashir''
-Müzikal- Komedi Film dalında En İyi Kadın Oyuncu: Sally Hawkins
-En iyi animasyon film: Wall-E
-TV dizisi drama dalında En İyi Kadın Oyuncu: Anna Paquin
-Dizi dalında En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu: Laura Dern
-Dizi dalında En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu: Tom Wilkinson
-En İyi Orjinal Film Müziği: Bruce Springsteen
-Sinema dalında En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu: Kate Winslet
-TV dizisi dalında En İyi Erkek Oyuncu: Alec BaldwinUnutmadan başlığa tıkladığınızda aday olanlar ve kazananlar çıkacaktır bilginize!!!.
Alessandro Del Piero
Bu adam bunu devamlı yapıyor,gittikçe değerleniyor gün be gün gençleşiyor.GEMİSİNİ KURTARAN KAPTAN ZANNEDERSEM ALESSANDRO DEL PİERO ya deniyor....Aşağıda da bu yetenekli adamın attığı frikik gollerinden bi derleme var.
9 Ocak 2009 Cuma
ALTAY GALATASARAY 1-2
Maçtan sonra Altay kalecesi Gökhan a acıdım.Sen kalk Baros un penaltısını kurtar harika toplar çıkar rakip takım son 5 dakikada 2 gol atsın.Yazık nefesi yetmedi Altay'ın.Neticede Galatasaray 3 puan aldı.
6 Ocak 2009 Salı
ŞAŞKIN DÜNYA
ŞAŞKIN DÜNYA
Değil, işlerimiz yolunda değil;
Kaybettik eski düzen havasını.
Dağda çoban, denizde kaptan dahil,
Şaşıran şaşırana pusulasını...
Daha sürer mi dersin bu şaşkınlık?
Yarını ne olacak dünyamızın?
Biz yaşımızı, başımızı aldık,
Allah çocuklarımıza, acısın. Cahit Sıtkı TarancıEn alçak en kalleş savaşta İsrail BM. okulunu vurdu
2 Ocak 2009 Cuma
02/01/2004
Siz ne derseniz deyin ama ben İpek diyeceğim.İlk zamanlar geçer unutur demiştim.Unutmadı.Kardeşinin adını, Hazal, koydu.İpek aceleci bir misafir gibi sabaha karşı 5 te Dünya ya geldi. Bir cuma sabahı, aynı bu sene olduğu gibi.İlk saatlerde üç kişi biliyordu.Sonra sabahleyin herkes öğrendi.Çok güzel bir bebekliği vardı, iri maviş gözler etrafı tarar dururdu. Dedim ya Dünya ya gelmek için acelesi vardı,gelirken bazı şeyleri bırakıp gelmişti anne karnında.Az uğraştırmadı annesini ve bizi.Sarı saçları maviş gözleriyle her daim gülmeye hazır bekler dururdu.Şimdi 5 yaşındaki çocukların muzurluğunu taşıyor,ya ağlıyor yada gülüyor arası yok.Ailemizin 4. ferdi.İyiki katıldı ailemize biz üçümüz onu çok seviyoruz, oda üçümüzü.İYİKİ DOĞDUN KIZIM..
1 Ocak 2009 Perşembe
HADİSE, GÖZE KULAĞA VE PUANA...
Hadise Düm Tek Tek Şarkı Sözleri
Baby you’re perfect for me
you are my gift from heaven
this is the greatest story of all times
we met in like in a movie
so meant to last forever
and what you’re doing to me
feels so fine
angel I wake up
and live my dreams
endlessly
crazy for you
can you feel the rhythm in my heart
the beats going Düm Tek Tek
always out it like there no minute
feels like there’s no way back
can you feel the rhythm in my heart
the beats going Düm Tek Tek
always out it like there’s no minute
feels like there’s no way back
baby i read all answers
in your exotic movements
you are the greatest dancer of all times
you make me feel so special
no one can kiss like you do
as it is your profession
feel so fine
angel i wake up and live my dreams
endlessly
crazy for you
can you feel the rhythm in my heart
the beats going Düm Tek Tek
always out it like there no minute
feels like there’s no way back
can you feel the rhythm in my heart
the beats going Düm Tek Tek
always out it like there’s no minute
feels like there’s no way back
can you feel the rhythm in my heart
can you feel the rhythm in my heart
the beats going Düm Tek Tek
always out it like there no minute
feels like there’s no way back
can you feel the rhythm in my heart
the beats going Düm Tek Tek
always out it like there’s no minute
feels like there’s no way back
always out it like it no minute
feels like there’s no way back
always out it like there’s no minute
feels like Düm Tek Tek
İŞTE BU DA ŞARKI SÖZLERİNİN TÜRKÇESİ
Bebeğim, benim için mükemmelsin
Cennetten hediyemsin
Bu tüm zamanların en güzel hikayesi
Filmlerdeki gibi tanıştık
Sonsuza dek sürmelik
Yaptığın şey mükemmel hissettiriyor
Melek, uyanıyorum ve rüyalarımı yaşıyorum
Sonsuza kadar, sana deli oluyorum
Kalbimdeki atışı hissediyor musun?
Ritmin akışı düm tek tek
Zaman hiç yokmuş gibi bitiveriyor
Sanki yok geriye dönmek
Bebeğim tüm yanıtları aldım
Seksi hareketlerinden
Tüm zamanların en iyi dansçısı sensin
Kendimi çok özel hissettiriyorsun
Kimse senin gibi öpüşemez
Mesleğin buymuş gibi; çok iyi geliyor
Melek, uyanıyorum ve rüyalarımı yaşıyorum
Sonsuza kadar, sana deli oluyorum
Kalbimdeki atışı hissediyor musun?
Ritmin akışı düm tek tek
Zaman hiç yokmuş gibi bitiveriyor
Sanki yok geriye dönmek
Baby you’re perfect for me
you are my gift from heaven
this is the greatest story of all times
we met in like in a movie
so meant to last forever
and what you’re doing to me
feels so fine
angel I wake up
and live my dreams
endlessly
crazy for you
can you feel the rhythm in my heart
the beats going Düm Tek Tek
always out it like there no minute
feels like there’s no way back
can you feel the rhythm in my heart
the beats going Düm Tek Tek
always out it like there’s no minute
feels like there’s no way back
baby i read all answers
in your exotic movements
you are the greatest dancer of all times
you make me feel so special
no one can kiss like you do
as it is your profession
feel so fine
angel i wake up and live my dreams
endlessly
crazy for you
can you feel the rhythm in my heart
the beats going Düm Tek Tek
always out it like there no minute
feels like there’s no way back
can you feel the rhythm in my heart
the beats going Düm Tek Tek
always out it like there’s no minute
feels like there’s no way back
can you feel the rhythm in my heart
can you feel the rhythm in my heart
the beats going Düm Tek Tek
always out it like there no minute
feels like there’s no way back
can you feel the rhythm in my heart
the beats going Düm Tek Tek
always out it like there’s no minute
feels like there’s no way back
always out it like it no minute
feels like there’s no way back
always out it like there’s no minute
feels like Düm Tek Tek
İŞTE BU DA ŞARKI SÖZLERİNİN TÜRKÇESİ
Bebeğim, benim için mükemmelsin
Cennetten hediyemsin
Bu tüm zamanların en güzel hikayesi
Filmlerdeki gibi tanıştık
Sonsuza dek sürmelik
Yaptığın şey mükemmel hissettiriyor
Melek, uyanıyorum ve rüyalarımı yaşıyorum
Sonsuza kadar, sana deli oluyorum
Kalbimdeki atışı hissediyor musun?
Ritmin akışı düm tek tek
Zaman hiç yokmuş gibi bitiveriyor
Sanki yok geriye dönmek
Bebeğim tüm yanıtları aldım
Seksi hareketlerinden
Tüm zamanların en iyi dansçısı sensin
Kendimi çok özel hissettiriyorsun
Kimse senin gibi öpüşemez
Mesleğin buymuş gibi; çok iyi geliyor
Melek, uyanıyorum ve rüyalarımı yaşıyorum
Sonsuza kadar, sana deli oluyorum
Kalbimdeki atışı hissediyor musun?
Ritmin akışı düm tek tek
Zaman hiç yokmuş gibi bitiveriyor
Sanki yok geriye dönmek
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)