5 Ekim 2009 Pazartesi

HAPİSTEN GELEN TEHTİDLER VE.....

Hapisten Gelen Tehditler Ve...

Gazeteci Fatih Altaylı, Haber Türk Gazetesi’nde, halen cezaevinde yatmakta olan Şemdin Sakık'ın cezaevinden yolladığı mektubu yayınladı.



Şimdi o mektuptan bir bölümü görelim:



“…Farz edelim 'Açılım' başarılı olamadı. Ne olacak biliyor musunuz? Meclis'te grup kuran ve bölgenin yüz belediyesini elinde bulunduran PKK, 50 bin kişilik silahlı güç oluşturma kararı alabilir. Buna savaşçı toplamak için bütün gücünü seferber edecektir. Örneğin, her belediyeyi bir askerlik şubesine dönüştürüp onlardan yüzer genç isteyebilir. Bunu mutlaka yapacaktır.


...Türk Ordusu buna izin vermez diyorlar. Sovyetler Birliği'nin de 5 milyonluk bir ordusu vardı ama ülkenin çözülmesini durduramadı.



Sosyal alandaki bölünmüşlük zaten öteden beri var olan bir gerçektir.



…Kürt açılımı başarıya ulaşmazsa ülkenin bölünmesi gündeme geleceği gibi, daha beter durumlar da yaşanabilir.” (Habertürk, 01.10.2009)



“Açılım olmazsa ülke bölünür ve kan gövdeyi götürür” demek, bir tehdit içermiyor mu?



Burada bir tehdit havası sizce yok mu?



Tehdit başka nasıl olur?



İkinci bir tehdit de, birkaç gün sonra İmralı’dan geldi. Bakın habere:



“…Terör örgütü PKK’ye yakınlığıyla bilinen Fırat Haber Ajansı, Öcalan’ın geçen çarşamba günü İmralı Adası’nda avukatlarıyla yaptığı görüşmenin içeriğini yayımladı. Öcalan, Kürt açılımıyla ilgili olarak’ Demokratik müzakere süreci gelişirse bu, DTP etrafında gelişecek. Elbette Kandil ve ben de bu sürece dolaylı şekilde katılacağız.’ dedi.



Çözüm sürecinin iki hafta içinde netleşeceğini, AKP’nin parlamento açılışındaki sunumunun önemli olduğunu belirten Öcalan, aksi takdirde çatışmaların yeniden başlayacağı tehdidinde bulundu. Öcalan, ‘Eğer demokratik müzakere süreci gelişmezse şiddet, çatışma, baskı ve ölümlere zemin açılmış olur. Benim amacım böyle bir sürecin önüne geçmektir’ diye konuştu. Öcalan, ‘Süreç olumsuza giderse halk kendi kararını verir’ dedi.” (Cumhuriyet, 03.10.2009)



Ne biçim demokratik açılım bu?



Alenen tehdit ediliyoruz!...



Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı da, TBMM’de milletin vekillerine, Türk kavramına hiç yer vermeden, “Bu sorunu biz çözemezsek gelir başkaları çözer” demeye getiriyor.



Sorun dediği de, hani Başbakanın önce “Kürt Açılımı”, sonra da “Demokrasi Açılımı” dediği, sözüm ona açılım !..



İçeriden alenen tehdit edildiğimiz ortada da…



Sayın Cumhurbaşkanının açıklamasından anladığıma göre, bir de dışarıdan tehdit ediliyoruz.



Kısacası…



Açılım saçılım derken…



Sonuçta geldiğimiz yer budur!..








Ahmet AKYOL
4 Ekim 2009

Hiç yorum yok: