2 Kasım 2009 Pazartesi

Islak İmza, Islak Damga, Sulu Muhabbet Ekseninde TSK ve Cumhuriyet

AKP’nin “Can simidi”  ‘İrticayla Mücadele Eylem Planı’ belgesi yine gündemde.
Şimdi harekete geçecekler, geciktiler derken gündemi alabora edecek söylenti belge AKP’nin imdadına yetişti.
Tesadüf o ya;
Tamda…
Halk teröristlere gösterilen muameleden rahatsız olmuş,
TBMM çatısı altında ki parti teröristini karşılamış,
Kürt açılımı ile teröristler muhatap alınmış,
Terör örgütü propagandası yapılmış,
Gaziler şerefle onurla kazandığı, madalyalarını kırarken tepkisiz kalınmış,
Ermenistan açılımı ile Türk’ün tek dostu Azerbaycan kaybedilmiş,
Ülkede ne var ne yok bir bir satılmış,
Ekonomi dibe vurmuş,
İşsizlik rekoru Afrika’ya bırakılmamış,
Abdullah Öcalan’a yeşil ışık yakılmış,
Anayasaya aykırı uygulamalar yapılmış,
Tek dil olgusu çiğnenerek açılım mimarlarına prim verilmiş,
Deniz Feneri yolsuzluğu yayın yasağı sümen altı edilmiş,
Şehitlerimizin katilleri serbest bırakılmış,
Ülkenin aydınları içeri tıkılmış,
Kurum ve Kuruluşlarda kadrolaşmalar sağlanmış,
Halkın eline işsizlik ve salgın hastalıklar verilmiş,
Şehit aileleri kapılarına kilit vurmuş,
Kahramanca karşılanan teröristlere tepki yürüyüşleri engellenmiş,
Medya susturulmuş,
Halk sindirilmiş,
Korku imparatorluğu yaratılmış,
Kürt açılımı ile ülkenin itibarı sarsılmış,
.
.
.
Liste uzayıp gidiyor.
Bu durumda AKP ne yapsın, halkın yegâne güvendiği kurum olan TSK’yı karalayıcı belgeye sarılmaktan başka?
Belirtmekte yarar görüyorum ki, TSK içinde “hukuka ve demokrasiye aykırı hareket eden var ise gerekli soruşturmayı yapacak sorumlulukta” bir kurumdur.
Peki, Adalet ve Kalkınma Partisi, parti içinde bunu yapabilir mi?
Daha kimin yazdığı belli olmayan yok damgalı, yok ıslak imzalı belge TSK’nın AKP’yi devirme planı diye ‘çığırtkanlık’ yapanlar dönsün de ülkenin haline baksın.
AKP’mi devrilmek isteniyor…
Yoksa
Ülkenin itibarı mı devriliyor,
Cumhuriyet’e kasteden düşmanlar mı pohpohlanıyor?
Bu ülke esareti kabul edenlerle değil, esaret yerine ölümü seçenlerle kazanıldı.
Ülkemizin bütünlüğüne göz dikmiş çapulculara göz açtırmayan şanlı ‘ordumuza kara’, ‘teröriste ak’ diyen zihniyetler;
Türk tarihine kara bir leke olarak yazılacak ve hatırlanacaktır.
Hayır,
Sanki “laikliğe aykırı fillerin odağı” haline kara kedi geldi.

Hiç yorum yok: