29 Eylül 2009 Salı

YETENEK


BEN Başbakan'ın yeteneklerini beğenirim.
Her zaman “Tayyip, Tayyip, Tayyip” derim...
Misal; ABD Başkanı Obama ile baş başa 15 dakika görüşüp, otuza yakın konuda “fevkalade iyi neticeler” kim almış olabilir?..
15 dakikanın yarısını tercümanın tekrarı olarak düşünün...
Kaldı 7.5 dakika...
Ermenistan ile sınır kapısı, Kürt açılımı, İran’ın nükleer sorunu, Irak meselesi, Kuzey Irak’ın geleceği ve daha birçok mesele bunun içinde...
Ki kendisi de 7.5 dakikalık ikili görüşmeyi, bizim medyaya ancak 20 dakikada anlatabildi zaten.

Yetenek başka şeydir...
Türkiye’nin gelmiş-geçmiş başbakanları birkaç dil bilir, birikisini de anadilleri gibi konuşurlardı.
Bu, iki kelime (Van minüt) biliyordu...
O iki kelime ile dünyayı ayağa kaldırdı.
Nitekim bu son ABD gezisine katılan arkadaşlarımız, “Birleşmiş Milletler toplantısına da van minüt damgasını vurdu” diye bildirdiler.

ABD’ye giderken “Tüm komşularımız ile barış ve dostluk bağları kurduk” diyen,
koltuğunun altında komşuların başına atılacak füze sistemi ile dönen bir başka devlet adamı yoktur.
Ayrıca “Füze sistemi söz konusu değil” dedikten hemen sonra “1.3 milyar dolarlık bir ihaleden” söz etti ki, bu da yetenek...
Yani füze yok, ama fiyatı var...
O zaman komşular huysuzlandığında 1.3 milyar dolarlık ihale dosyasını vuracaktır kafalarına kafalarına...
Yoksa ne işe yarayacak bu füzeler, rampalar?..
Füze dediğiniz şey gider ama gelmez...
Yoksa bin üzerine gez...

Pekiii...
Her ağız açışta insanların kardeşliğinden, medeniyetlerle kucaklaşmaktan, akan kanı durdurmaktan söz edip, sonra insanların başına atmak için füze almak...
Ve bunu kılıfına uydurmak yetenek değilse ne?
Anlamayan yeteneksiz var mı?
Yok...

Hiç yorum yok: