21 Ağustos 2009 Cuma

Erdem İttifakı !.. (Ümit ZİLELİ)

Gerçekten, ibretle izlenecek “bol gülünçlü” bir trajedi bu!..



İktidarın içişleri bakanı, içeriğini hiç kimsenin bilmediği (kendileri biliyor mu acaba!), ismi sürekli değişen (Kürt Açılımı, Demokratik Açılım, Barış ve Özgürlük Projesi vb..) “açılım” için çalıştaylar düzenledi... Bu çalıştaylara katılan “gazeteci-yazar” takımı, içeriğinden haberdar olmadıkları açılımın “ne kadar faideli” olduğunu anlattılar... Hatta bu “Aydın” arkadaşlardan biri, köşesinden şöyle buyurdu:



- Sağcı parti (AKP) evrensel insan hakları boyutunda bir çözüm getirmeye çalışıyor, kan dursun diyor... AKP’nin her söylediğine gözü kapalı karşı mı çıkmamız gerekir?..



Ben, kendi hesabıma bu satırları okuduğumda gayet doğal olarak “Hangi söyledikleri?” diye düşündüm!.. Sevgili Bekir Coşkun da aynı soruya takılmış olacak ki, o “Aydın” arkadaşa safiyane sormuş:



- Livaneli, “Sağcı partinin getirmek istediği evrensel insan hakları boyutundaki o çözümün” bir tek satırını biliyorsa bize de söyleyebilir mi?!..



Ardından, AKP’nin “açılımını” bir türlü açmadığını, Öcalan’ın dahi hücresinden “yol haritasını” açıkladığını ama iktidarın bir türlü söylemediğini vurguladıktan sonra aynı saflıkla bir kez daha sormuş:



-Peki, Zülfü Livaneli nereden biliyor çözümün “evrensel insan hakları boyutunda bir çözüm” olduğunu?..



***

Evet, İmralı’daki, “yol haritasının” ana başlıklarını açıkladı bile...



Aslına bakarsanız; iktidarın ikiyüzlülüğüne, işbirlikçilerin tüm kıvırtmalarına karşı, Öcalan’ın istekleri, pardon “yol haritası” gayet net!.. Adam, kısaca “devlet içinde devlet” istiyor!.. üstelik kendisinin başında bulunacağı, “kendi öz savunması” bile olan bir devlet!.. Okuduğum zaman hiç şaşırmadım.. En çok, son paragrafla ilgilendim; Fethullah Gülen’e uzattığı zeytin dalıyla!.. Havayı koklamasını iyi bilen İmralı mahkûmu, Fethullah Efendi’yi takip ettiğini, olumsuz değerlendirmediğini özenle belirttikten sonra aynen şunu diyor:



- Demokratik temelde, karşılıklı yaklaşımlar olabilir…



Teröristle dinci, karşılıklı yaklaşacaklar, hem de demokratik temelde!.. Yankısı gecikmedi tabii!..



The Taraf’taki genç müritlerden biri dün “Barış ve özgürlük için ittifak zamanıdır” başlıklı yazısında, Öcalan’ın Fethullah Gülen’le ilgili açıklamasını çok çok olumlu bulduğunu belirttikten sonra AKP’nin, Fethullahçıların ve DTP’nin (PKK) ittifak yapma zamanının geldiğini söylüyor!..



Peki, kime karşı? Tabii ki İttihatçı damara (!) yani Ergenekon darbecilerine karşı!.. Bu birlikteliğin adını bile koymuş:



- Erdem ittifakı!..



Gerçi, tarikatlara, cemaatlere, ağalık düzenine “sivil toplum örgütü” diyebilen kafadan ancak böyle bir yazı çıkar ama bu cehalet (ya da kötü niyet) karşısında gülemedim bile...



- Ülkeyi ortaçağ karanlığına hapsedecek bir düzene barış ve özgürlük yaftası yapıştırabilen bu kafadan ürktüm...


Bir Yurtsevere Mektup (XXII)



Sevgili kardeşim Balbay, geçen gün köşene yazabildiğin ender yazılardan birinde, eski Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök’ün “darbe girişimlerinden haberdardım” yolundaki açıklamalarını, ardından zamanın TBMM Başkanı Bülent Arınç’ın “biliyorduk” sözlerini irdeliyor, ardından samimi bir hayretle “herkes biliyormuş, peki o halde ben niçin buradayım” diye soruyordun!. Canım kardeşim, biz, dışarıdaki milyonlar o soruyu her gün defalarca soruyoruz!..



Amerikan John Hopkins Üniversitesi için rapor hazırlayan İngiliz gazeteci Gareth Jenkins, aslında malum süreç için gayet güzel bir sözcük bulmuş:



-Fantezi!..



Şu sıralar “Bitirme Planı” fantezisi ise tamamen unutulmuş vaziyette!. Zaten, İstanbul Cumhuriyet Savcılığı da, Albay Dursun Çiçek’in imzaladığı öne sürülen belgeyle ilgili “yetkisizlik kararı” verdi ve dosyayı Ankara Savcılığı’na gönderdi!.. Şimdilerde içeriğini hiç kimsenin bilmediği ama üzerinde hararetle tartıştığı yeni bir fantezimiz var, Tanrı’ya şükür!..



Üstelik, İmralı’dakinin fantezileri de ciddi ciddi tartışılıyor!..



Sevgili kardeşim, Seni ve tüm yurtseverleri, dışarıdaki milyonlar adına bir yurtseverin olanca direnci, gücü, sıcaklığı ve kararlılığı ile kucaklıyorum.

Hiç yorum yok: