22 Ekim 2009 Perşembe

‘Açılım’ Nereden Yönetiliyor?




İktidar, önce Kürt Açılımı dediği sonradan ismini Demokratik Açılım diye değiştirdiği ve en sonunda Milli Birlik Projesi olarak adlandırdığı Açılımı ilan edeli altı aydan fazla zaman geçti.
Ama Açılımın içi bir türlü doldurulamadı.
Muhalefet sordu, yanıt yok!
Medya sordu, yanıt yok!
***
Bu arada Açılım konusunda İmralıdan hükümete bir yol haritası geldiği haberleri kamuoyuna yansıdı.
Hükümet bu konuda da bir açıklama yapmadı.
***
Derken, Kürtlerin yaşadığı Mahmur kampından ve PKKnin üslendiği Kandil dağından 34 kişi sınırı geçip Türkiyeye geldi.
Büyük bir gösteriyle karşılandılar.
Kürt sorununun çözümüne ilişkin bildiriler yayımlandı.
Kimileri onları Barış elçileri diye niteledi.
Mahkemede Öcalana Sayın önderimiz dediler...
Onun isteği ve talimatı doğrultusunda geldiklerini beyan ettiler...
Pişmanlık yasasından yararlanmak istediklerini belirtmediler.
Ama Habura özel olarak gelen mahkeme bunları dikkate almadı...
Yargıç, avukatlar ve sanıklar arasındaki temaslarla ifadeler düzenlendi...
Adalet mekanizması Pişmanlık yasasından yararlanma ihtimalini devreye soktu.
Türkiyeye gelenler kısa bir süre sorgulandıktan sonra serbest bırakıldı.
Şimdi çeşitli illeri dolaşacaklarına ve toplantılar yapacaklarına ilişkin haberler var.
***
Medyaya baktığınızda kamuoyunun bu olayı, ABDnin Iraktan çekilme planı ile yakından ilişkilendirdiği açıkça görülüyor:
Medyada yer alan ve benim de katıldığım çözümlemelere göre Iraktan çekilen ABD, Kuzey Iraktaki Kürtleri Türkiyenin korumasına emanet etmek istiyor...
Bu sırada bir sorun yaratmasın diye de PKKyi etkisizleştirme projesini devreye sokuyor.
Açılımın arkasındaki temel belirleyici, bu süreç.
Tabii ABD gibi bölgedeki etkisini ve iddiasını sürdürmek isteyen bir büyük ülkenin, Türkiyeye karşı zamanı gelince bir koz olarak kullanabileceği PKKyi tümüyle bitirmek isteyip istemeyeceği bir başka soru.
Ama şimdilik bir Açılım projesinin uygulamaya konduğu açık.
***
Hükümet aylar önce açıkladığı Açılımın içini doldurmadığı ve girişkenliği İmralıya kaptırdığı için kamuoyu şimdi bu projenin nerede planlandığını ve nereden yönetildiğini soruyor?
Ankaradan mı?
İmralıdan mı?
Erbilden mi?
Bağdattan mı?
Brükselden mi?
Washingtondan mı?
Yoksa Ankara, Washington ve İmralının güdümünde mi sorusu akılları kurcalıyor.
***
Bu yazı bir durum saptaması için yazıldı.
Olup bitenleri tarihe mal etmek için.
Kamuoyu tedirgin, ama iyi niyetini korumaya çalışıyor...
Türkiyenin terörden arınacağını umut ediyor...
Bekliyor...

Hiç yorum yok: